DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZ PROF. DR. ALİ ERBAŞ PERSONELİMİZ VE SAKİNLERİMİZLE BAYRAMLAŞTI

0
503 views

 

Program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra Darülaceze’yi tanıtan ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Arnavutköy’ün Yassıören Köyü’nde yapmayı planladığımız Sosyal Hizmet Şehri”ni anlatan videolar gösterildi.
Başkan Yardımcımız Ahmet Malatyalı’nın sunumuyla gerçekleşen programda ilk sözü sakinlerimiz adına Hikmet Geyik aldı. Geyik; “Burasa cennet gibi bir yer. Darülaceze benim evim. Burada kocaman bir aile buldum. Başkanımızla, personelimizle ve kalan arkadaşlarımızla huzur ve dayanışma içinde yaşıyoruz. Bize bu ortamı sağlayan herkese çok teşekkür ediyor, herkesin bayramını kutluyorum.” dedi.
Gönüllümüz Asuman Karaşabanoğlu da; “Yaklaşık 30 yıldır Darülaceze’de elimizden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Allah her bayram bu bahçede olmayı nasip etsin. Herkesin Ramazan Bayramını kutlu olsun.” ifadesini kullandı.
İl Müftütümüz Prof. Dr. Hasan Kâni Yılmaz “Bayram umumun sevinci demektir. Bu bayram sabahında sizlerin yanınızda olmaktan mutluluk duyuyor ve bunun için Allah’a şükrediyorum. Sizin gibi rahmet vesilesi olan insanların yanında olmak onların ellerini öpmek bu mübarek günde yapılacak en güzel şeydir.” diyerek duygularını dile getirdi.
Güzel bir bayram gününde bir araya geldiklerini belirten Başkanımız Hamza Cebeci, “Diyanet İşleri Başkanımızın bayramın ilk gününde bayramlaşmak üzere bu müesseseyi seçmiş olması öyle sıradan bir iş, bir tesadüf ve sıradan bir program da değil. 1916’dan beri yürürlükte olan bir nizamnamesi var. Bu nizamname halen yürürlükte. Devrin şeyhülislamı Sultan Reşat’ın, İçişleri Bakanının imzasının bulunduğu bir nizamname ile hala burası yürütülüyor. Onun için Diyanet İşleri Başkanımızın burada olması bizim için büyük önem arz ediyor.” diye konuştu.
Başkanımız Cebeci; “Bir arkadaşımızın söylediği gibi aciz-aceze-darülaceze üç kelimeden ibaret bir müessese değil burası. Macar Konsolosu burayı ziyaret ettiğinde kilise, havra ve camiyi bir arada görünce ‘ben dışardan uzunca bir duvar olarak bilirdim burayı. Fakat içeri girince bir tarih, medeniyet ve insanlık gördüm.’ dedi. İşte Macar Konsolosun gördüğünü bizim insanımızın da görmesi gerekiyor.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş; “Biz önce yetim sonra öksüz olan bir peygamberin ümmetiyiz. O peygamber yetimlerin babası ünvanını da kazanmıştır. O yaşlıların da hatırını sorar onların her işi ile ilgilenirdi. Biz merhameti Resulullah’dan öğreniyoruz.” diyerek yaşlıya ve ihtiyaç sahiplerine hizmet etmenin ve merhamet etmenin faziletine dikkat çekti.
Diyanet İşleri Başkanımız Erbaş; “İnsan Allah-u Teala’nın yarattığı eşrefi mahlukattır. Küçüğünden büyüğüne, orta yaşlısından her yaşta olanına kadar bizim inanç ve medeniyetimize göre eşrefi mahlukattır. Bu yüzden Allah Resulü, ‘Küçüklerine merhamet etmeyen büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir’ diye buyurmuştur. Kur’an-ı Kerim’de Allah, hepimizi uyarıyor. Burada az önce okunan ayette, ‘Anneniz, babanız sizin yanınızda yaşlandığında onlar bebekken, küçükken sizlere nasıl kol kanat germişlerse, sizler de o yaşlı anne ve babanıza, büyüklerinize kol kanat geriniz. Rahmet kanatlarınızı onların üzerine geriniz’ diye buyuruyor Rabbimiz. İşte burada Darülaceze’yi yapan cennet mekan Sultan Abdülhamit, o rahmet kanatlarını yaşlılar, kimsesizler, yetimler ve öksüzler için germiş. Burada 510 kişi kalıyor, 450 kişi burada çalışıyor ve merhamet duygusuyla sizlere hizmet ediyor. Allah hepsinden razı olsun. İşte medeniyetimiz bu. Bizim medeniyetimiz, yetimlere, kimsesizlere, yaşlılara ve genel olarak insana hürmetle yaklaşan bir medeniyettir.”dedi.
İyiliğin en güzelinin yaşlılara, kimsesizlere ve yetimlere sahip çıkmak olduğunu dile getiren Erbaş, bunun yapılması halinde millet olarak dimdik ayakta kalınacağını, bunun aksine davranan milletlerin kendi içerisinde nasıl çürüdüklerini gördüklerini söyledi.
Bazı toplumlarda yaşlılar ve kimsesizlere ilgilenilmediğinin altını çizen Erbaş, “Adeta ölüme terk ediliyor. Bizim ölüme terk edilecek insanımız yok. Herkes bizim için değerli. Peygamberimizi her açıdan örnek alacağız. Peygamber efendimiz yetim kaldı. Önce dedesi onu büyüttü. sonrada amcası Ebu Talip. Ebu Talip vefat etti. Onun hanımı Hazreti Fatıma, Peygamber Efendimize çok yakın davrandı ve sahip çıktı. Ebu Talib’in hanımı Fatıma yaşlandı ve vefat etti. Peygamberimiz onun kabri kazıldığında, onun kabrine girdi ve bir müddet uzandı. Sonra oradan kalktı. Dediler ki Ya Resulullah niçin böyle yaptın? O da, ‘Bu kadın bana annelik yaptı, ben de kabrini ısıtmak için bir müddet yattım, üşütmesin diye’ dedi. Peygamberimizin değil dirilere, ölmüşlere bile gösterdiği merhametine bakar mısınız? Bunlar bizim için ibretlik sahnelerdir.” ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş; personelimize ve gönüllülerimize hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Erbaş, eşi Seher Erbaş ve İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ile Başkanımız Hamza Cebeci eşliğinde kurumda kalan sakinlerimizle bayramlaştı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz