Gönül sarayına “Bâb-ı Şefkat”ten girilir

0
207 views

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Darülaceze Müessesesi bir asrı aşkındır sakinlerine sunduğu sağlık ve sosyal hizmetin kalitesini artırmanın yanı sıra kurumsal bakımdaki kültür değişiminin öncüsü olmuştur. Sunulan hizmetten dolayı kurum sakinlerinin kendilerini evlerinde hissederek pasif değil aktif yaşlanmanın birer aktörleri olduklarını bir yayınla gösterip aslında asırlar öncesinden geliştirilmiş bir modeli anlatmak gerekiyordu.

Mekânı yıkan veya dizayn eden insan olunca onun üzerindeki varoluş şekilleri de medeniyetlerinin ölçüsü oluyor. Osmanlı’nın mekâna medeniyetini yansıtan büyük devletlerden biri olduğunu biliyoruz. Darülaceze sadece onun sosyal projeler alanında mekânda bıraktığı bir izi. Bu nedenle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin derginin mukaddimesinde “Mekânların Anlattıkları”ndan bahsederek mekânın medeniyet diline ışık tutmuş, cennetmekân Abdülhamid Han’ın üstün gayretleriyle kimsesizlere açılan sıcak bir yuva olan Darülaceze’nin bu eşsiz geleneğin bir ürünü olduğunu ve bunun da devletin vatandaşlarını sımsıkı saran şefkatli kolları olarak karşımızda durduğuna vurgu yapıyor.

Yerel alanda kurumlarıyla kendini yansıtan bir medeniyetin küresel ölçekte dünyaya da anlattıkları olamaz mı? İşte tam bu noktada Darülaceze Müessese Müdürü Nevzat Bayhan, Darülaceze özelinde bir medeniyetin sembolü olan Darülaceze’nin dünyaya asırları aşkındır anlattıklarını dile getiriyor.

Mekânlar insanlarla kaimdir. Bir mekândan bahsedilirken orada yaşayan insanların psikolojisini unutmak olur muydu? Bundandır ki Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Yaşlanma Psikoloji” üzerine okurunu aydınlatıyor.

Konu mekânın sakinleri olunca toplumu da es geçmemek gerekiyordu. Bundan olacak ki Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısıve Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Abay yaşlılığın toplumsal bir sorun olup olmadığını kaleme almış.

Bir mekân ziyaretçileriyle daha çok değer kazanır. Onların izlenimleri oraya dair yapılacak işlerde ufkumuzu açar. Bu bağlamda, Rabia Christine BrodbeckTürkiye’e gelişinde bu Darülaceze’den ne kadar etkilendiğini dergi genel yayın koordinatörü Nevzat Özkaya’ya anlatmış.

Mekânın tarihi ve sosyolojik önemi de bize ışık tutar. Kuzey Teksas Üniversitesi Uygulamalı Gerontoloji Bölümü’nden Dr. Şerif Esendemir Türkiye’de yaşlı bakımının nasıl kurumlaştığını Darülaceze modeliyle ve tarihiyle kaleme almış.

Bâb-ı Şefkat dergisi dışarıdan usta kalemlerin yanı sıra içerden de bir soluk sunmuş okuyucuya. Prof. Dr. Erhan Ayşan Darülaceze’de doktor olmayı kaleme alırken, Dr. Çicek Şenel dua kapısında bir günü, yatağa bağımlığın ne anlama geldiğini ve bunun hayatın bir olgusu olduğuna değiniyor. Selda Taş ve Hasan Aslangiray Darülaceze sakinlerinden portreler sunmuşlar.

Kitap tanıtımıyla, kültürel etkinleri veriş şekliyle, İdare Meclisi’ni vermesiyle ve ziyaretçi defterini halka açmasıyla dergi yaşlılık ve sosyal politikalar alanında şimdiden güzel bir gelecek vadediyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz